Arkadaş Yayınları tarafından 2009 yılında “Anadolu Rönesansı Esas Duruşta” adıyla basılan, 5000 kitap, binlerce dergi kaynakçalı kitap Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği yayınları arasında iki baskı yaptı. Eylül 2024 tarihinde Literatür yayınları arasında çıkan 4. Baskı kısa zamanda tükendi, Ekim 2024 tarihinde 5. Baskı yapıldı.
Arka kapak yazısı:
ABD’nin Orta Doğu ve Yakın Asya politikalarının işgal ve bombalamalarla en ateşli doruğuna ulaştığı zaman diliminde Cumhuriyet kurucusu kültür ve eğitim politikalarına yönelik eleştiriler de arka arkaya patlak vermişti. Batılı düşünürler Erik Jan Zürcher’den, Etienne Copeaux’den el ve esin almış kimi aydın ve edebiyatçılarımız, üniversiteli araştırmacılarımız, Cumhuriyet’in bir “reddiye” ve “tepeden inmecilik” olduğu görüşünde birleşiyordu.
Nobel ödüllü ünlü yazarımızın Kar adlı romanında hedef aldığı Cumhuriyet kurucusu “Kemalizm”, emperyalizmin bölge coğrafyası için düşündükleri önünde bir engel oluşturuyor olabilir miydi?
II. Dünya Savaşı sonrasında, “köylere kadar uzanmış kızıl komünist tehlike” diye gösterilerek kapatılan Köy Enstitüleri, 21. Yüzyıl başında ABD ve İngiltere kaynaklı doktora tezlerinde “faşist müessese” makamına nasıl oturtuldu?
Rumeli’nin Kepirtepesi’nden Kars’ın Cılavuzu’na, 21 ocakta eli öpülesi öğretmenler yetiştiren ve Anadolu’ya çok derin izler bırakan Köy Enstitüleri’nin arkasındaki temel gerçeklik neydi?
Bugün, önümüze yeni bir “Osmanlılık” seçeneği sürülüyor. Egemen Batı’nın toplumumuza giydirmeye çalıştığı yönetim biçimi, Oğuz oymaklarından Gün Han içindeki dört boydan biri olan Kayı Boyu’nun kendisini kardeşi gibi gördüğü diğer bireylerden ayrı tutmamış, gazilikten ötesinde gözü olmamış önderi Ertuğrul’un, ırk, dil, din gibi farklara hiç bakmaksızın, yalnızca insanı seçen tutumu değil, İslam inancını zorba iktidarına ideoloji yapmaya kalkışan Sultan Abdülhamid’in anlayışıdır.
Anadolu Rönesansı, Cumhuriyet kuruluşundan günümüze hayatımıza katılan tüm toplumsal sesleri, renkleri görünür kılmaya çalışan yoğun bir denemedir. Tarihcil gelişimi, siyaseti, edebiyatı birlikte kucaklamaya çalıştı. Tüm Şark toplumlarına 1789 Burjuva Devrimi’nin insanlığa armağanı “Eşitlik, kardeşlik, hürriyet” parolası ve sorgulayan aklı yerine Orta Çağ yaşamını hak gören emperyal güçlere işaret eden bir uyarı sesi olmak istedi…
Perseus Yayınları tarafından Ekim 2024 tarihinde basılan
“İKİMİZ BİR FİDANIN” romanı arka kapak yazısı:
Anadolu’nun uzak yaylalarından Batı’daki büyük şehirlere, oradan Almanya içlerine uzanmış bir mücadele, kaçışlar ve aşklar öyküsü…
Onlarca yıl sonraki dönüşte yaşanan şaşkınlıklar…
Yazgısına direnirken, ölümlerden kaçarken hem kendi geçmişini yadsımak zorunda kalmış hem sevgiye susamış, hem kendince haksızlıklara uğrayıp tahammül denen bataklıkta çırpınmış bir yaşamdan kalanlar…
Toplumsal olanla bireye kalanın iç içe geçişi; kendisiyle hesaplaşırken de acımasız olmaya çalışmış bir sorgunun satır aralarından uç verişi.
Yazarını da kahramanını da oradan oraya savurmuş, okurunu da aynı yola katılmaya, yeni ufuklara açılmaya çağıran bir metin.
Eleştirel denemeden tarihsel araştırmaya, mektuptan öyküye ve romana, yazının her türünde yapıt vermiş Alper Akçam’ın yaşamla sanatsal kurguyu harman etmiş çoğul boyutlu son romanı…